Putin’in Danışmanı Dugin: Beni Erdoğan’la görüştürün!

Takvim yaprakları 14 Temmuz’u gösterdiğinde Türkiye, sıradan bir sabaha uyanmıştı. Her şey normal, hayatın rutin akışı devam ediyordu. Ordu’da alttan alta kaynatılan bir darbe kazanı olduğunun emareleri vardı ancak istihbaratı yoktu. İstihbarat, çok sonra 15 Temmuz’da saat 16:00 sularında FETO cuntasının içinden bir subayın ihbarıyla geldi. O andan sonra yaşananlar, tam olarak olmasa da faş oldu. Hemen hemen herkes o 24 saatte neler olup bittiğini şu veya bu şekilde öğrendi. Yıllardır, TSK’da yuvalanan kripto FETÖ’cü cunta, darbeye kalkışmıştı.

ANKARA’DA AĞIR MİSAFİR 

Ancak darbe kalkışmasının bir gün öncesinde Başkent Ankara’nın çok önemli bir konuğu vardı; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Özel Temsilcisi ve Dış Politika Baş Danışmanı Aleksandr Dugin. Avrasya Yerel Yönetim Birliği Başkanı Hasan Cengiz’in geçen Nisan ayında, Türkiye ile Rusya arasındaki buzların eritilmesi amacıyla yaptığı davet üzerine Aleksandr Dugin, iki günlük bir program kapsamında Ankara’ya gelmişti.  Ankara’ya geldiği andan itibaren yanından hiç ayrılmayan Birliğin Güneydoğu Temsilcis Abdullah Arzakçı, o iki günde yaşananları Haber10 Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Polat’a anlattı.



BİRİLERİNİN KULAĞINA KAR SUYU MU KAÇIRMAYA ÇALIŞTI

Türkiye’nin F-16 savaş uçaklarının geçen 24 Kasım’da Rusya’nın Suriye’deki SU-24 tipi savaş uçağını, hava sahası ihlali nedeniyle düşürmesinin ardından Ankara ve Moskova arasında sert ve soğuk rüzgarlar esmeye başlamıştı. Uzun soluk kriz yönetimin ardından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e mektup gönderilmiş ve ilişkiler normalleşmeye başlamıştı. İki ülke arasında kalan pürüzleri gidermek ve normalleşme süreci hızlandırmak üzere Başkan Putin’in en yakınındaki isimlerden biri olan Aleksandr Dugin, Türkiye’ye davet edilmişti. Dugin’in hem ziyaret için tercih ettiği tarih, hem de ısrarla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmek istemesi, akıllara bir sonraki gün yaşanacak FETÖ’cü darbe girişimiyle ilgili olarak “Birilerinin kulağına kar suyu kaçırma çabası mıydı?” sorusunu akıllara getirdi.

BUNLARA GÜVEN OLMAZ

Avrasya Yerel Yönetim Birliği Güneydoğu Temsilcis Abdullah Arzakçı,  Dugin’in Ankara’ya geldiği gün katıldığı konferansta ve birebir sohbetlerinde “Türkiye’de bir saat sonra 3 saat sonra ne olacağının garantisi yok. NATO ve ABD, Türkiye’nin dostu olamaz. Sizi peşinde koşturuyor. Okyanus ötesinden gelip burayı karıştırmaktan başka bir katkısı yok. Bu durum Rusya ve Türkiye için tehlike. Türkiye’yi biz kendimizle eşdeğer görüyoruz. Bunlara güven olmaz” uyarısında bulunduğunu aktardı.



ISRARLA CUMHURBAŞKANIYLA GÖRÜŞMEK İSTİYORDU

Dugin’in Ankara'ya ayak basmasının ardından yaşanan ve film senaryolarını aratmayan son 48 saati, Abdullah Arzakçı şöyle aktardı:

Sayın Dugin Türkiye’ye bu ayın 14’ünde geldi. İki günlük bir ziyaret programı vardı. Yeni darbe girişimi olmadan bir önce buradaydı. Kendisini karşıladık ve yemek yemek üzere Keçiören’deki BAUM’a gittik. Oraya birkaç AK partili milletvekili de gelmişti. Saat 14:00-17:00 arasında bir toplantı yaptık. Meclis’teki  oylama nedeniyle onlar fazla kalmadılar, ayrıldılar. Sayın Dugin Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek istediğini ve kendisiyle çok önemli konuları görüşmek istediğini söyledi.

Özellikle bu paralelle ilgili konuya değindi. Ondan sonra Türkiye’nin yani NATO’nun Türkiye’nin dostu olmadığını, Türkiye’de bir saat 3 saat sonrasının garantisinin olmadığını, Ortadoğu’daki ülkeleri nasıl karıştırdılarsa Türkiye’yi de her an karıştırabilirler. Her an Türkiye’yi büyük olayların beklediğini söyledi.

Rusya’nın Türkiye için sıfır risk olduğunu, diğerlerinin, okyanus ötesindekilerin Türkiye’yi bölmek için geldiklerini, bunlara güven olmayacağını söyledi. Özellikle bunlara da değindi yani birçok konuya değindi iki saat konferans verdi. Bir de özel konuştuk bazı konuları da. Özellikle de Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmek istiyordu. Zaten sayın cumhurbaşkanımızla Perşembe günü görüşmüş olsaydı, bu darbe girişimini Sayın Cumhurbaşkanımız,  önleyebilecek tedbirleri alırdı diye tahmin ediyorum.



MELİK GÖKÇEK: BEN MOSKOVA’YA GELİRİM

Cuma günü (15 Temmuz) biz Rixos’tan çıktıktan sonra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek beyi ziyarete gittik saat 18:00 sularıydı … Melih Gökçek beyle bir saatten fazla bir görüşme oldu.  Sayın Melih Gökçek’le sadece Rusya ile Türkiye ilişkilerini, işte bu uçağı da paralelin düşürdüğünün düşünüyoruz dedi. Kendisi de muhtemelen bizi karşı karşıya getirmek isteyenlerin düşürdüğünü düşünüyoruz dedi. Sayın Melih Gökçek hatta şunu da söyledi,  ‘eğer sayın Putin’den yarın benim için randevu alırsan ben yarın gelirim. Hatta başkandan önce gelir bir ön görüşme yapabilirim’ dedi.

GÖRÜŞTÜRMEK İÇİN ÇOK ÇABA SARF ETTİM

Güzel bir sohbet oldu ancak Profesör Aleksandr Dugin beyin bize söylediği, Sayın Cumhurbaşkanıyla görüşürsem daha önemli konuları konuşacağını dile getirdi. Bunun üzerine ben Sayın Cumhurbaşkanımızın danışmanlarından özellikle Ayşe Hanım var, bizzat kendim aradım ve dedim ki “Bakın bu adam geliyor, bu adam önemlidir! Sayın Cumhurbaşkanımız’la görüşmek istiyor.” Benden bilgilerini istedi.  Hatta e-mail adresini verdi ve bilgilerini göndermemi istedi. Ben de bilgilerini gönderdim, hatta fotoğraflarını da gönderdim. Ancak bir geri dönüş olmadı. Ben Sayın Dugin’i,  Cumhurbaşkanımızla görüştürmek için çok çaba sarf ettim. Bilmiyoruz ki darbe olacağını. Adam ta Rusya’dan bu işi biliyor, geliyor… Önemli bir mesajının olduğunu sonradan anladık.

VE HAREKETLİ ANLAR BAŞLIYOR…

Sonrasında hep birlikte yemeğe gittik… Milliyetçi Hareket Partisi’nin hemen yan tarafındaki bir mekandan 20 kişilik yer ayırtmıştık. Saat 19:00 sularıydı tam oraya geldik. Arkadaşlar dedi ki “burası güvenli değil, ortam karışık acilen Putin’le görüşmesi gerekiyor”. Hemen otele döndük. Saat 20:00 sıralarıydı, sayın Dugin, yanındakilere acil olarak Putin’le görüşmesi gerektiğini belirterek yanımızdan ayrıldı. Yaklaşık yarım saatlik bir görüşmeden sonra, yemek bile yemeden apar topar Havalimanı’na götürdük kendisini. Oysa ki uçağı saat 23:30’daydı. Tabi Putin’le o anlarda ne görüştüğü şimdilik bir sır.

Tam o sıralarda İstanbul ve Ankara’da bütün hastanelerde doktorların geri çağrıldığı, bütün emniyet teşkilatında polislerin göreve çağırıldığı haberini aldık. Dugin’i uçağa bıraktıktan sonra hemen kendi aramızda bir toplantı yaptık “bu nedir ne değildir?” diye. Sonrasında olayların yavaş yavaş seyri ortaya çıktı…

BELKİ DE VERMEK İSTEDİĞİ MESAJ BUYDU!

Israrla Cumhurbaşkanımızla görüşmek istediğini, mesaj iletmek istediğini belki de o konferansta verdiği mesaj buydu. Çıktı konuşma yaptı. İşte NATO’nun ve Amerika’nın Türkiye için bir tehdit olduğunu, Türkiye’nin 1 saat sonra için garantisi olmadığını dile getirdi. Dugin’in ayın 14 ve 15’inin seçmiş olması Türkiye için çok önemliydi. Sayın Cumhurbaşkanımızla bir gün önce ya da o gün görüşülmüş olsaydı, bu darbeye karşı hükümetimizin daha etkili önlem alacağını düşünüyoruz.

Kaynak:haber10